Çapa’dan Crohn tanısıyla taburcu olmuştu Mehmet ama aslında
epikirizi okuyunca net Crohn tanısı da yapılmadığı görülüyor. Mehmet’in takip edilmesi gerekliydi, hatta
gerekirse cerrahi müdahaleden bile bahsediliyordu. Sadece hastanede sürekli
yatmasına gerek yoktu.
Ancak biz Çapa’dan taburcu olduktan sonra, maalesef takibi
bıraktık. Verdikleri ilaçlar da biraz Mehmet’i rahatlatınca takip konusu hiç
aklımıza bile gelmedi.
Daha sonra başımıza gelecek diğer Çapa olayında da
yaşayacağımız gibi Çapa’nın şöyle bir huyu var: Hastanın yapması gerekeni
söylüyor ama bunu alt perdeden seslendiriyor. Konunun önemini yeterince
vurgulamıyor. Bu durum, elbette hasta ve hasta yakınlarının sorumluluğunu
azaltmıyor ama konunun önemini algılayamadıkları için ihmalkarlığın başlaması
mümkün oluyor. Bu konularda ilk ihmalin
neticesi genellikle ortaya çıkmaz. Derken ikinci ihmal gelir, sonra üçüncü…
Genel anlamda hastadaki kötüye gidiş hemen gözlemlenmediği için de ihmaller
peşpeşe gelir. Hastadaki kötüye gidiş görülmeye başladığında ise iş işten
geçmiş oluyor. Halbuki hastane, bu konuyu vurgulayıp ihmal edilmesi durumunda
yaşanacakları yüksek perdeden anlatsa hasta ve hasta yakınlarındaki algıyı
büyük ölçüde şekillendirmiş olur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder