1 hafta kadar yatacağımızı düşünerek 30 Mayıs 2016 tarihinde
girdiğimiz hastaneden 16 Haziran 2016 tarihinde taburcu olduk. Mehmet,
yürüyerek geldiği hastaneden maalesef tekerlekli sandalyede çıkıyordu. Sol
ayağındaki ağrı gün geçtikçe şiddetlenmişti. Verilen ağrı kesicilerin, sinir
ilaçlarının hiçbir tesiri yoktu. Öyle ki, bacak ağrısı primer rahatsızlığının
önüne geçmişti. Epikrizimizi yazıp
elimize vermişlerdi.
Şifa(!) bulup eve geldiğimizde, kendi kendimize konuşurken
içimizi teselli edecek şeyler söylemeye çalışıyorduk ama kendi söylediklerimize
kendimiz inanmıyorduk. Bir ameliyat serüveni yaşayıp eve gelmiştik ama bir arpa
boyu yol alamadığımızı biliyorduk. Crohn hastalığı yoktu ama ne olduğunu
bilmediğimiz bir sindirim sistemi hastalığımız vardı ve hareket imkanımızı
kısıtlayan bir de düşük ayak hikayemiz vardı.
Crohn olmadığının ortaya çıkmasına sevinmiştik ama
önümüzdeki sürecin belirsizliği de canımızı sıkıyordu. Son olarak Sinan Bey’i
telefonla arayarak, taburcu olduğumuzu söyleyerek her şey için teşekkür ettik. Kendisi
bize hakikaten çok yardımcı olmuştu. Neticede, düşük ayak hadisesi ondan
kaynaklanan bir konu değildi. Artık tekrardan Çetin Bey’e gitme zamanıydı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder