Mehmet GATA'da 20/10/2016 tarihinden 16/11/2016 tarihine
kadar yattı. Her yeni hastane yeni bir
umut oluyordu. Mehmet'in annesi "inşallah oğlumun şifası buradadır"
diye dualar ediyordu.
Öncelikli olarak beslenme desteği verildi. Periferal olarak
Oliclinomel isimli gıda verildi. Buradaki amaç, dip yapmış olan potasyum,
kalsiyum gibi mineralleri derhal yerine koymak ve hastayı biraz olsun ayağa
kaldırabilmekti. Başını yerden kaldıramayan Mehmet, bu gıda takviyesini almaya
başladıktan sonra biraz olsun kendine gelebilmişti. Yattıktan 10 gün sonra özofagusgastroduodenoskopi
yapıldı. Yine benzer neticelere ulaşıldı. Yine genişlemiş ince bağırsak, ödemli
alanlar, vs..
Diğer taraftan bacak ağrısı yine şiddetlenmişti. Nöroloji
birimi de Mehmet'i kontrole geliyor, ilaçlarını veriyordu. Ayrıca diyetisyen
kontrolünde Nestle Modülen'e başlandı. Belli saatlerde yemek yiyor, belli
saatlerde ise modülen alıyordu. Bu şekilde ishalin sıklığı düşmesi sağlanmıştı
ama neticede ishal halen devam ediyordu. Günde 10-15lerden, günde 5-6defalara
düşmüştü.
Zaman zaman doktor Muammer Kara'nın yanına gidiyor, Mehmet
hakkında bilgi alıyordum. Açıkçası hastanenin askeri yapıdan çıkarak
sivilleşmesi dönemi yaşanıyordu ve hastane bu dönemin sancısı içindeydi.
Haliyle Çapa'dan sonra bu merkezde pek bir şey yapılamayacağını anlamıştım. Mehmet, sıkı bir takip içinde değildi. Zaten
bir süre sonra da poliklinik kontrol tavsiyesiyle taburcu edildi.
Taburcu olmasına olmuştuk ama iyi kötü oturttuğumuz modülen
gıda düzenine uymamaya başlamıştık. En azından hastanede başlanan modulen
gıdalı diyete devam etsek belki biraz fayda görecektik yada yeni bilgiler
edinmemize sebep olacak doneler elimize geçecekti. Maalesef o diyeti de kısa
süre sonra unuttuk. Tabi, diyeti
uygulamak Mehmet için pek kolay olmuyordu. Bazen karın şişkinliği ve ağrıları o
kadar şiddetli oluyordu ki tüm gün 1 lokma bir şey yiyemiyordu. Bu şartlar
halinde diyetin bozulmaması imkansız oluyordu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder