16 Kasım 2016 Çarşamba

GATA'da 27 gün yattık...

Mehmet GATA'da 20/10/2016 tarihinden 16/11/2016 tarihine kadar yattı.  Her yeni hastane yeni bir umut oluyordu. Mehmet'in annesi "inşallah oğlumun şifası buradadır" diye dualar ediyordu.

Öncelikli olarak beslenme desteği verildi. Periferal olarak Oliclinomel isimli gıda verildi. Buradaki amaç, dip yapmış olan potasyum, kalsiyum gibi mineralleri derhal yerine koymak ve hastayı biraz olsun ayağa kaldırabilmekti. Başını yerden kaldıramayan Mehmet, bu gıda takviyesini almaya başladıktan sonra biraz olsun kendine gelebilmişti. Yattıktan 10 gün sonra özofagusgastroduodenoskopi yapıldı. Yine benzer neticelere ulaşıldı. Yine genişlemiş ince bağırsak, ödemli alanlar, vs..

Diğer taraftan bacak ağrısı yine şiddetlenmişti. Nöroloji birimi de Mehmet'i kontrole geliyor, ilaçlarını veriyordu. Ayrıca diyetisyen kontrolünde Nestle Modülen'e başlandı. Belli saatlerde yemek yiyor, belli saatlerde ise modülen alıyordu. Bu şekilde ishalin sıklığı düşmesi sağlanmıştı ama neticede ishal halen devam ediyordu. Günde 10-15lerden, günde 5-6defalara düşmüştü.

Zaman zaman doktor Muammer Kara'nın yanına gidiyor, Mehmet hakkında bilgi alıyordum. Açıkçası hastanenin askeri yapıdan çıkarak sivilleşmesi dönemi yaşanıyordu ve hastane bu dönemin sancısı içindeydi. Haliyle Çapa'dan sonra bu merkezde pek bir şey yapılamayacağını anlamıştım.  Mehmet, sıkı bir takip içinde değildi. Zaten bir süre sonra da poliklinik kontrol tavsiyesiyle taburcu edildi.


Taburcu olmasına olmuştuk ama iyi kötü oturttuğumuz modülen gıda düzenine uymamaya başlamıştık. En azından hastanede başlanan modulen gıdalı diyete devam etsek belki biraz fayda görecektik yada yeni bilgiler edinmemize sebep olacak doneler elimize geçecekti. Maalesef o diyeti de kısa süre sonra unuttuk.  Tabi, diyeti uygulamak Mehmet için pek kolay olmuyordu. Bazen karın şişkinliği ve ağrıları o kadar şiddetli oluyordu ki tüm gün 1 lokma bir şey yiyemiyordu. Bu şartlar halinde diyetin bozulmaması imkansız oluyordu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder