26 Ağustos 2016 Cuma

Çapa’dan çıktık ama şimdi ne yapacağız?

26/08/2016 tarihinde elimizde CIPO tanısıyla Çapa’dan taburcu olmuştuk. Sudan çıkmış balık gibiydik. Yol haritamız netleşti mi karıştı mı? Mehmet iyileşecek mi? Ne olacak? Evde hastamıza nasıl bakım yapacağız? Gibi tonlarca soru vardı kafamızda.


Çapa’nın epikrizinde yazdığı gibi beslenme bölümüne kontrole gelmesi istenmişti. Ama daha önce de yakındığım gibi bu nokta yeterince vurgulanmamıştı ve açıkçası biz de önemini idrak edememiştik. Mehmet’in iyileşmesinin gastroenterelogların elinde olduğunu düşünüp kendimize bir yol haritası belirlemek zorunda hissediyorduk. Bu arayışla aslında zaman kaybediyorduk, çünkü Mehmet’in ishali aynen devam ediyordu. Yani, vücudundaki tüm mineral depoları boşalıyordu ve biz bu boşalan depoları doldurmanın telaşı içinde olacağımıza bağırsaklarını nasıl düzelteceğimize kafa yoruyorduk. Halbuki beslenme konusu, Çapa’da gözümüze sokarcasına vurgulansaydı Mehmet’in kaybettiklerini yerine koymayı öncelikli iş haline getirir, Mehmet’in gözümüzün önünde eriyip gitmesine izin vermezdik. Diğer taraftan CIPOnun ne derece tehlikeli bir hastalık olduğunu da bilmiyorduk. Mehmet’in hastalığının Crohn yerine CIPO çıkmış olmasına aslında şükür bile ediyorduk. 

Diğer taraftan CIPO da neymiş diye internette araştırmaya başlamıştık. Mehmet’in yakınları olarak internette bir şeyler bulup birbirimizle paylaşıyor, bu mudur şu mudur diye anlamadığımız konularda yorumlar yapıyorduk. Çünkü CIPO hakkında özellikle o tarihte internette bulunanlar bugünden çok daha azdı. Olanlar da genellikle yabancı sitelerdeydi. CIPOnun ne derece kötü bir hastalık olduğu konusunu da yavaş yavaş idrak ediyorduk. Resmen hayati tehlikeden bahsediyordu. Sürekli gastroentereloji, Beslenme kliniği ve psikiyatri birimlerinin takibinde olmak gerektiği anlatılıyordu.